Çarşamba, Ekim 29, 2008

SADE POĞAÇA

sade poğaça 001

En kolay poğaça tarifi diyebilirim.
Malzemeler;
*60 gr oda sıcaklığında tereyağı,
*2 çay bardağı yoğurt,
*1 adet yumurta akı,
*1 çay kaşığı tuz,
*1 çay kaşığı toz şeker,
*1 paket kabartma tozu,
*1 çorba kaşığı sıvıyağ,
*3 su bardağı un
Üstü için;
*1 adet yumurta sarısı,
*susam
Hazırlanışı;
Tüm malzemeleri karıştırarak yoğurun. Hamuru yarım saat üstü nemli bezle örtülü olarak dinlendirin. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, yağlı kağıt serili tepsiye dizin. Üstlerine yumurta sarısı sürüp susam dökün. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında üstleri kızarıncaya kadar pişirin. Afiyet olsun.

Pazartesi, Ekim 27, 2008

SON DURUM-2

Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkeme'sinin kararına, Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı itiraz etmiş bulunmaktadır.
Sayın savcının itirazı ile karar nöbetçi Sulh Ceza ve oradan da muhtemelen nöbetçi Asliye ceza Mahkemesi tarafından incelenecektir.
Savcı erişimi engellenen tüm sitelerin erişime açılması amacı ile itiraz etmiştir. benim tahminlerime göre itirazı kabul olacaktır. Ancak yasağın kaldırılması yinede bir kaç günü bulur. İtiraz sonucu verilecek olan karar ise muhtemelen yarın öğleden sonraya kalır. Şimdilik bu kadar, herkese sevgilerimle.....

SON DURUM

Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesi, 20.10.2008 tarih ve 2008/2761 esas sayı ile vermiş olduğu kararı yoğun itiraz ve yoğun telefon trafiği sebebi ile şu an yeniden incelemeye almıştır. Muhtemelen inceleme sonucu varacağı kararı bu gün öğleden sonra açıklayacaktır.
Yaptığım telefon görüşmelerden bu bilgileri elde ettim. Öğleden sonra çıkacak olan yeni karar da eğer bizlerin aleyhine olursa, durumun düzeltilmesi ve "3.kişilerin hak ihlallerinin düzeltilmesi" şeklinde dava açmak gerekecektir. Bu durumda toplu dava da düşünülebilir. Son durum hakkında haber alır almaz buraya yazmaya çalışacağım, sevgilerimle....

LÜTFEN BU GÜNKÜ HÜRRİYET GAZETESİNDE FERAİ TINÇ'IN YAZISINI OKUYUNUZ. AŞAĞIYA KOPYALIYORUM!!!!!!

Bloglar kapatıla kollar kırıla

CUMARTESİ Yıldız Sarayı’nin mabeyin köşkünde İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu ile sohbet ettik.

Bugün onun anlattıklarından söz etmek istiyordum. İslam Konferansı Örgütü’nün Birleşmiş Milletler’den sonra en büyük uluslararası örgüt olarak giderek artan ağırlığını, Müslüman dünyasının kendi içindeki tartışmalarda atılan adımları, Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, dünyayı sarsan karikatür krizinden sonra ilk kez Danimarka’ya yaptığı ziyarette konuşulanları anlatacaktım.

Orada, İslam dünyasında hiç özeleştiri, hiç tartışma yok iddialarına karşı, "Her din gibi Müslümanlık da tartışmalarla gelişmiştir ve tartışmalar hálá devam etmektedir" deyişini. Basın özgürlüğü konusunda örgütün açılımını anlatacaktım.

Ama anlatamayacağım çünkü başımızı kaldırıp dünyayı izleyecek hal bırakmayan bir duruma saplandık.

BLOGLARA KARARTMA

DÜN, bizim Dış Haberler Servisi’nden, genç arkadaşım Emre Kızılkaya’dan bir mesaj aldım.

"İnternette YouTube’dan sonra şimdi de Blogger yasaklandı. Milyonlarca bloga toptan yasak kondu. Yazdığım bloga da ulaşımım kesildi" diyordu.

Diyarbakır’da bir mahkemenin kararıyla yasaklanan tek bir blog ama yüzbinlercesine ulaşım engelenmiş durumda. Üstelik bu blogun neden kapatıldığı da belli değil. Bir blog için "kapatıla" hükmü kesiliyor, o blog sağlayıcısında bulunan tüm bloglara ulaşım engelleniyor.

Emre çok önemli bir noktayı daha hatırlatıyor: "Türkiye’den binlerce blog yasaklandı. Blogların da haber kaynağı olarak kullanılmaya başlandığı düşünüldüğünde aslında binlerce dergi ve gazete sansürlenmiş gibi. Biz de gazeteci olarak bu bloglardan yararlanıyoruz. Son 6 ay içinde bu bloglardan yararlanarak sayfaya koyduğumuz haber sayısı 100’ü aşkındır."

Artık internet bizim önemli kaynaklarımızdan biri.

Ben internetsiz gazetecilik dönemime göre çok daha fazla kaynağa çok daha kısa sürede ulaşabiliyor, görüşmek için uzun yollar aşmak zorunda olduğum kişilerle bloglarda buluşabiliyor, sorularıma yanıtlar bulabiliyorum. Bilgiye ve değişik yorumlara ulaşabiliyorum.

Ama artık ulaşamıyorum. Her seferinde, o kapatma yazısı sinir bozucu biçimde karşıma çıkıyor: "Bu siteye erişim mahkeme kararıyla engellenmiştir.".

Bağımsız düşüncenin kendini ifade etme olanağı bulduğu bu mekan, gazeteciliğin gelecekteki çok önemli araçlarından.

Titizlikle düzenlenmesi gereken demokrasi forumu.

Ama yedi yıldan beri AKP hükümeti, bu konuda hiç bir iyileştirmeye gitmedi.

DARBE ÜSTÜNE DARBE

HABERALMA özgürlüğüne yönelik darbelere bir yenisi de önceki akşam eklendi. Bu da, basına karşı yaratılan düşmanlığın etkisiyle "havaya giren" bir güvenlikçinin tekmeleriyle geldi. Ankara Sheraton’ın önünde Başbakan Erdoğan’ın resmini çekmek isteyen Hürriyet muhabiri Selçuk Şenyüz, işgüzar güvenlik görevlisi tarafından itildi ve tekmelendi.

Dün kendisini aradığımda konuşamadım. Sabah dokuzda girdiği ameliyat, saat bir de hálá devam ediyordu.

Sheraton Otel’deki düğüne basının girmesi yasakmış, Selçuk kapıda Başbakan’ın bir fotoğrafını çekip döneceğini söylemiş. Ama kim dinler? Göğsüne yediği bir darbe ile yere düşmüş.

Orası Ankara. Türkiye’nin başkenti. O kentin en gözde otellerinden birinin önünde gazeteci tekmeleniyor.

Bloglar mahkeme kararı ile kapatılıyor. İfade özgürlüymüş, halkın haber alma hakkıymış, özgürlükler darbelerle sürekli sakatlanıyor.

Burası Türkiye. İçerisiyle uğraşmaktan dışarıya bakmaya hal mi kalıyor?


IYA KOPYALADIM.

Salı, Ekim 21, 2008

UĞUR'UN PASTASI ve ARKADAŞLIK ÖDÜLÜ

uğurpasta15 010

Geçtiğimiz pazar günü büyük oğlum Uğur'un doğumgünüydü. Ekim ayında iki oğlumun doğumgünü de arka arkaya. Uğur'un büyüdüğünü bu kez daha iyi anladım. Ne parti, ne kutlama hiçbirini istemedi. "Pasta yapacaksan da kremalı olsun, süslü olmasın" dedi.
( Uğur için daha önceki senelerde yaptığım pastalara BURADAN ve BURADAN bakabilirsiniz.) Yani bu sene her iki oğlumda daha sade pastalar istediler. Uğur'un pastasının pandispanyası geçen sene yaptığım pandispanyanın aynısı. Tarifi burada. Pandispanyayı sade sütle ıslattım. 1.Ara kat, çikolatalı ganaj, krem şanti ve fıstık krokan ( Fıstık krokanı Koska'dan hazır aldım ),2.ara kat çikolatalı ganaj, krem şanti ve parça çikolatadan oluştu. Artan ganaj ve krem şantiyi birbirine karıştırıp tüm pastayı bu krema ile kapladım. Pandispanyanın traşladığım fazlalıklarını blendırda un haline getirip,krema ile kapladığım pastanın yan yüzeylerine yapıştırdım.Üstünü ise ganaj ve krem şantiyi karıştırarak oluşturduğum kremayı yıldız sıkma ucuyla sıkarak süsledim. Başta Uğur olmak üzere ev halkı bu pastayı çok sevdi ve bundan sonraki pastalarıda böyle istediler....

ARKADAŞLIK ÖDÜLÜ

Blogger arkadaşları tanıtmak üzere hazırlanmış olan bir tanıtım oyunu olan Friendship Around The World Award /Uluslararası arkadaşlık ödülü kapsamında Cafe Cihan, Sibel ve Notdefteri, Sinem tarafından bende ödüle layık görülmüşüm. Her iki arkadaşıma da böyle güzel bir ödül için beni de hatırlamış olmalarından dolayı çok teşekkür ederim, sağolsunlar.
Bu ödülü alanların da başka blogger arkadaşları tanıtmak üzere ödülü o kişilere devretmeleri gerekiyormuş. Takip ettiğim o kadar çok blogger ve blogcu arkadaşım var ki, hepsini buraya nasıl yazarım bilemiyorum. Bende tek tek yazmak yerine sayfamda yer alan "TAKİPTEYİM" başlığı altında kendi ismini okuyan tüm blogger ve blogcu arkadaşlara "Uluslararası arkadaşlık ödülünü" ve sevgilerimi gönderiyorum.

Cumartesi, Ekim 18, 2008

MEYVE SALATASI

meyvepasta 010

Yine bir akşam çekimi fotoğrafı... Ama yapabileceğim fazla bir şey yoktu. Çekmezsem yayınlayamazdım. Çektim...
Bu tarife meyve salatası mı, yoksa meyve pastası mı diyeyim pek bilemedim.Ama genel anlamda meyve salatasına daha çok benziyor. Bu nedenle meyve salatası olarak başlık yazdım.
Malzemeler;( Aşağıda vereceğim ölçülerden dondurma kasesi ile 12 adet salata çıkıyor)
*Elma ( iki adet )
*Armut ( orta boy iki adet )
*Muz ( iki adet )
*Ufak bir salkım kırmızı üzüm
*Ufak bir salkım yeşil üzüm
*1 adet nar
*2 adet kivi
*1 adet limon suyu
*4,5 su bardağı süt
*2 paket Dr Oetker beyaz çikolata sosu
*1 su bardağı kadar hindistan cevizi
*8 adet halley
*Rulo kat, gofret
Hazırlanışı;
1.Öncelikle limonun suyunu sıkın ve biraz su ilavesi ile derin bir kaba dökün.
2.meyvelerin kabuklarını soyun.Kivi ve nar hariç diğerlerini tavla zarı büyüklüğünde doğrayıp, limonlu suyun içine katıp karıştırın. ( limonlu su meyvelerin kararmasını önler )
3.Beyaz çikolata sosunu süt ile pişirin ve soğumasını sağlayın.Hindistan cevizini katıp karıştırın.
4.Halleyleri 8 parçaya bölün.
5.her bir kasenin altına 1'er servis kaşığı kadar çikolata sosundan döküp, üstlerine doğranmış üçer adet halley yerleştirin.
6.Halleylerin üstüne meyvelerden paylaştırın. Ancak en üste serpiştirmek için meyve ayırmayı unutmayın.
7.Meyvelerin üstüne, çikolata sosunu paylaştırın ve meyvelerin arasına sızması için, kaseleri hafifçe sallayın.
8.Sosun üstüne artan meyveleri serpiştirin. Ayıkladığınız nar tanelerini serpin.
9.Son olarak halka halka doğradığınız kivileri dekoratif bir şekilde yerleştirin ve istediğiniz adette rolukat gofretleri salataya saplayıp, yaklaşık 1 saat buzdolabında dinlendirin ve servis yapın. Afiyet olsun.

Salı, Ekim 14, 2008

KARTOPU

kartopu 005
Bayram için hazırladığım bu şekerlemelerin tarifi Portakal Ağacı'ndan. Oldukça hoş bir lezzet ve bayram ikramı olarak oldukça uygun. Ben farklı bir aroma katmak için limon kabuğu rendeleyerek ekledim.Orjinal tarife buradan ulaşabilirsiniz.
Malzemeler;
*200 gr krema ( yaklaşık 1 su bardağı kadar )
*1 su bardağı pudra şekeri( orjinal tarifte 3/4 su bardağı toz şeker)
*1 su bardağı süt tozu ( nescafe kreması da olabilir )
*4 su bardağı hindistan cevizi
Hazırlanışı;
1.Kremayı kabarıncaya kadar mikserle çırpın.
2.Diğer tüm malzemeleri karıştırın.
3.Karışımı yarım saat kadar buzdolabında bekletin.
4.Karışımdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayın ve hindistan cevizine bulayın.
5.Dilerseniz minik kağıtlarla servis yapabilirsiniz. Buzdolabında saklayın.
Afiyet olsun.

Perşembe, Ekim 02, 2008

BORA'NIN PASTASI

boradoğumgünü7 007

Dün yani bayramın 2.günü küçük oğlum Bora'mın doğumgünüydü. Ona bayram sonrası arkadaşlarının da geleceği bir doğumgünü ve süslü bir doğumgünü pastası yapmayı önerdimsede illaki bu gün pastamı istiyorum ama arkadaşlarımla da doğumgünü isterim diye tutturdu. Evde süslü bir pasta yapacak malzemem yoktu, üstelik bayram günü pasta ile uğraşacak durumum da yoktu. Ama bir şeyler yapmam gerekiyordu. En kolayından renkli bir şeyler yapayım diye düşünürken HALENZE'nin yaptığı süslemeyi hatırladım. Fikir çok hoşuma gitmişti. pandispanya olarak da HÜNERLİ BAYANLAR, Müge'nin harikulade bir şekilde toparladığı pandispanya tariflerinden faydalandım. Ve yoğurtlu kakaolu pandispanya tarifini kullandım. Hem çok pratikti hemde inanılmaz lezzetli oldu.
Pastanın yapılışını sıralayacak olursak;
1.Yukarıda linkini verdiğim pandispanyadan pişirip, üçe böldüm.
2.200 gr sütlü kuvertürü benmari yöntemi ile eritip, 200 gr krema ile çırptım ve dolapta soğuttum.
3.1 paket sade krem şantiyi 1 su bardağı sütle çırpıp dolapta soğuttum.
4.Pandispanyanın her katını portakallı fanta ile ıslatıp, çikolatalı ganaj sürdüm ve muz dilimleri yerleştirip, üstünü ince bir tabaka krem şanti ile kapattım.
5.İki ara katı da yukarıda bahsettiğim gibi hazırladım.Artan krem şantiyi ve çükolatalı ganajı birbirine kattım ve tüm pastanın üstünü bu karışımla sıvadım. İki küçük paket bonibon ve eti cin'leri ikiye bölerel resimdeki gibi süsledim.
6.Önceden artan ve buzlukta dondurduğum minik bir parça kurabiye hamurundan, harf kalıplarıyla bora yazısı çıkarıp, şişlere takarak pişirdim. Ve 1 avuç lamış şeker hamurunda faydalanarak kurabiyeleri kapladım. Hazırdaığım pastayı 1-2 saat dolapta beklettim ve servise yakın kurabieleri üstüne sapladım.
Bora geçiştirmede olsa pastaya çok sevindi sadece biraz fazla renkli ve bebek işi buldu. Ancak lezzeti fevkalede yerinde olan pastadan oldukça büyük bir dilim yemeyi ihmal etmedi. Bora'cığımın doğumgününü birkezde buradan kutluyorum ve Allah nice sağlıklı ömürler versin yavrum diyorum.
Bu arada pandispanya tarifinden faydalandığım HÜNERLİ BAYANLAR'a ve süsleme fikrini aldığım HALENZE'ye çok teşekkür ederim.